Forum Kimbuya şiir, kadınca, yemek tarifi, burçlar, müzik dünyasi, atatürk ve tarih, blog siteleri destek, hikaye, çocuk bakımı, yardım, kolayseyret, forummum forum, Ücretsiz Forum Sitesi, Frm, Tr, Forumlar, Sohbet, Oyun, Resim, Sevgi, Eğlence, Programlar, mp3 ders not |
|
| Sunay Akın Şiirleri | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 29/01/09
| Konu: Sunay Akın Şiirleri Cuma Ocak 30, 2009 8:50 pm | |
| Alacak
Yol kenarlarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp harçlığımı atardım bu yüzden en çok denizden alacaklıyım
----------------------------------------------
Antik Acılar
Geçim parası için nice yaşlının eski İstanbul evlerinden getirdiği eşyalar üstüne kâr koyulup satılıyor antik acılar çarşısında
----------------------------------------------------------
At Kokusu
Son evi gösterin bana İstanbul' da vapur sesinin duyulduğu ki kapısını çalıp söyleyeyim içindekilere daha çok kedi yavrusu ezilsin diye eski iskeleleri sahil yoluyla ayırdıklarını denizden
Karşılığında ben de size kanaryası ölüp kuaför salonuna dönüşmeyen kaç mahalle berberinin kaldığını söylerim ya da kaç fötr şapkanın tutsak olduğunu köhne bir konağın askısında
Kaç faytoncunun artık taksicilik yaptığını da bilirim ama söylemem onu da siz bulun dikiz aynasına takılı boncuklardaki at kokusundan
--------------------------------------------------------------
Ayrılık Şiiri
Her satırı Mendireğe dizili karabataklara benzeyen Bir mektup bırakarak Balıkçı koynundan Sisler içinde uzaklaşan kayık gibi Bir sabah usulca ayrıldın Koynumdan
Bütün yolcularını Boğaz köprüsünün çaldığı Araba vapurunun Boş seferleri Gibi yalnızca rüzgâr Gezinir sensiz Yüreğimde
Durgun bir sudur aslında deniz Ki çocukların acemi oltalarını denedikleri Kuytu bir iskelenin Tahtaları altına kazıdığım Ayrılık şiirini okudukça Dalgalanır...
---------------------------------------------------------------
Beceriksiz
Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna
Şair diyorlar benim için bilmiyorum oysa her şiire konmalı mı uyak her yere nedense konamıyor teyyare hay dilimi arı türkçe soksun; uçak
Kaptan olmak isterdim aynanın karşısında eski bir sinema yıldızı gibi ağlayan İstanbul'un hatlarında bir fırça hafifliğiyle gidip gelen vapurlara
Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma ve Kız Kulesi'ni göstererek bırak artık diyor üzülmeyi yedi tepeli bu şehirde şiir okunacak tek yer elbette denizin ortasındaki şu küçük buz dağı
Terzi olsa da babam sökük dikmesini beceremem beni yalnızca sen anlarsın iğnenin deliğinden geçsin diye ipliklerin bir anlık ıslatıldığı dudaklara takılıp kalan annem
-----------------------------------------------------------------
Beyaz Şiir
O siyahtı kurşuna dizenler beyaz ürkerek gökyüzüne uçusan kuşlar bembeyaz
------------------------------------------------------------------
Beyazperde
Artıyor kara çarşaflılar yurdumun her köşesinde neden olacak siyaha boyanıp kadınlara giydiriliyor yıkılan sinemalardan geriye kalan onca beyaz perde
-----------------------------------------------------------------
Dudak Payı
Çay bardağında Bırakılan dudak payı Kadar bile Uzak kalamam Gözlerine
Yakın olsun isterim Ellerime ellerin Yanındaki beton binaya Yaslanması gibi Köhne bir evin
Seni bir çivi Gibi çaktım Çünkü beynime Ve toplayıp Bütün kerpetenleri Attım denize
------------------------------------------------------------
Giderken
Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru
Güveniyordum oysa ben sevgimize vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi bir de annem terketmişti ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur
----------------------------------------------------------
Kanarya
Yüzümdeki hüznün nedeni Dökülmesi değil saçlarımın Gün geçtikce sesini Daha az dinlediğimden Mahalle berberindeki Kanaryanın
----------------------------------------------------------------
Naftalin
Eksik olan bir yanı vardı aşkımızın bir filminde üç beş figüran dövüp ata binmemesi gibi cüneyt arkın'ın
Haberin olsun vermedim eskiciye yırtık ayakkabılarımı nasıl ayrılırım ki onlardan kapınızın önünde az mı çıkarıp giymiştim
Naftalinledim bende kalan yün kazağını söylemiş miydim size naftalin ki güvelere karşı kullandığı kimyasal silahıdır anıların
-----------------------------------------------------------------
Şehit
İstanbul' da bir şehir hatları vapuruna verildi adım iki kıyı arasında usanmadan dolaşır her iskelede seni ararım
--------------------------------------------------------
Taht ve Yüksük
Tahtların altındaki sümükleri silmezler çünkü ata yadigarıdırlar ve müzelerde görmemesi için halkın bir cemakanın içinde sergilenirler
Kapılarıda hep devdir dünyadaki sarayların tokmağa uzanıp sokaktaki çocuklarla oynamasın diye veliahtlar
Sakın beni tarihçi sanmayın sayfalarını yırttım yüz ünlü türk adlı kitabın terzi dükkanındaki resmine içinde rastlamayınca kılıncı dikiş iğnesi kalkanı yüksük olan babamın | |
| | | | Sunay Akın Şiirleri | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|