Nur Dağından Gelenler
Onlar bu dünyaya niye geldiler
'Li ya'budun' diye diye geldiler.
Konaklı, sofralı tuğralıydılar
Bir dilim ekmekle doya geldiler.
Eline, beline, diline sahip
Kalpleri nurla yuya geldiler.
Burçlar her taraftan çağırıyordu
Onlar yıldız ile aya geldiler.
Ünlü şehirlerde ünsüz gezdiler
Bazen de bir sessiz köye geldiler.
Kutlu seferlerden zaferle dönüp
Ala sayvanlarda toya geldiler.
Din-ü devlek ile mülk-ü millete
Asi olmadılar uya geldiler.
Hem yüzleri hem sözleri güzeldi
En güzel sözleri duya geldiler.
Yedi göbek nesepleri helaldi
Helal rızıkları yiye geldiler
Dağları Tanrı'ydı, Süphan'dı, Nur'du,
Göklerin sesini duya geldiler.
---------------------------------------------------------------------
Olumsuz Koşma
Yüreğime kör düğümler atıldı,
Çözemedim, çözülmüyor Sultanım,
Yıllar yılı kaderimin hükmünü,
Bozamadım, bozulmuyor Sultanım.
Yollarıma tuzak konmuş bir kere,
Güvenim yok haftalara günlere,
Zamanın tesbihi saçıldı yere,
Dizemedim dizilmiyor Sultanım.
Bu bendeki çölün suya çağrısı,
Fecir vakti yıldızların ağrısı,
Bu diyarlar güzel ama doğrusu,
Gezemedim, gezilmiyor Sultanım.
Barış umdum şu yılların kaçından,
Kan döküldü bulutların saçından.
Gök mâviyi, gün ışığı içinden,
Süzemedim, süzülmüyor Sultanım.
Sana dert dökmeye yetmiyor bir gün.
Kâğıt bile mısralardan tedirgin.
Vakit gece, kalem hasta, göz yorgun,
Yazamadım, yazılmıyor Sultanım
-----------------------------------------------------------------------
Şehidin Ellerine Övgü
Ülküdaşım Ruhi Kılıçkıran'ın Aziz Ruhuna
Kıbleli bir rüzgârla gelip doldun içime
Yeşillerin en güzeline pervaneydi ellerin.
Bir şeyler getirsin o diyen pırıl pırıl sabahlar
Tuttun da gecelere uzandın sessiz.
Şimdi hilâllerde, yıldızlarda ellerin.
Kılıçlar bilendi ak düşüncelere asırlar boyu
Mânânın düşmanı hâlâ çaresiz
Bir cemresin şehidim, toprağıma düştün.
Gözleri dolu bulutların, bulutlar boşalacak
Yağmurlarda, berekette ellerin.